İstifa Etme Sanatı
Olmaz olmaz demeyin, eğer ekonomik aktivite böylesine canlı devam eder ise yakın bir gelecekte birçok kişinin iş değiştirdiği bir döneme girebiliriz. Çelişen sinyaller geldiğinin farkındayım. Bir yandan ekonominin gidişatı hakkında herkes çok tedirgin, öte yandan Nisan ayında sanayi üretim endeksi bir öncesi sene aynı aya göre yüzde 66 büyüdü, elektrik tüketimi ise yüzde 33 arttı. Mayıs itibari ile ekonomide bir nebze soğuma belirtileri gözlemsek bile bu çapta bir ekonomik aktivite ya yeni iş imkanları doğuracak, ya bazılarımız tükenmişlik sendromu ile oyun dışı kalacak, ya da sadece bir senedir kimsenin yer değişmemesi nedeni gecikmiş bir doğal aktivite hayat bulacak. Yani her türlü durumda önümüzde aylarda istifa mektuplarında çok büyük bir sıçrama yaşanabilir. Zaten geçtiğimiz günlerde açıklanan 31 ülkeden 30.000 kişinin katılımı ile yapılan Microsoft Work Trend Index çalışmasında küresel boyutta katılımcıların yüzde 40’ı bu sene içinde iş yerlerinden ayrılmayı düşündüklerine beyan etmiş.
İş hayatında hiçbir münasebet tek roundluk bir mücadele değildir. Bu bağlamda ayrıldığınız kurum ile iyi ilişkiler içinde kalmak hem kurum hem de birey için son derece anlamlı ve faydalıdır. İşte bu bağlamda geçtiğimiz günlerde dikkatimi çeken bir WSJ makalesinden yola çıkarak bazı saptamaları sizlerle paylaşmayı arzu ediyorum.
- İş hayatında en çok faydasını gördüğüm olmazsa olmazsa özelliklerden birisi nezaket. Devam eden münasebetlerde olduğu gibi sonlanan ilişkilerde de nezaketimizi korumak çok önemli.
- İstifa mektubunuzu ve ilgili açıklamaları olduğunca kısa ve net tutup direkt sizin ilgili yöneticinize hitaben yazılmasının faydalarını görebilirsiniz.
- Dedikodu mekanizmasının size çok zarar verebileceğini aman unutmayın. İş değiştirmek flört etmek gibi hoş gelebilir insana ve bu hoş duyguyu paylaşmanın dayanılmaz cazibesine kapılabilirsiniz. Aman dikkat, “yerin kulağı vardır” derler… Sonuçta sizin kişisel markanız mümkün olduğunca sizin kontrolünüzde olmalı. Başkalarının sizin hakkında söylediklerini kontrol edemeseniz de onlara sağlayacağınız malzemenin büyük ölçüde onların söyleyeceklerini şekillendireceğini aman göz ardı etmeyin.
- Yeterince zaman tanıyın işvereninize. Sonuçta hiç birimiz iş hayatında vazgeçilmez değiliz. Ama bugünden yarına yokluğumuz hiç sorun yaratmıyorsa bu durumda bir terslik olduğu aşikar. Sizin kariyerinizdeki ilerlemeniz arkanızda ne kadar iyi bir miras bıraktığınıza da bağlı olacaktır. Eğer bir yerden arkanızda bir enkaz bırakıp ayrılırsanız, ondan sonra gideceğiniz her yerde bunu yaratacağı güvensizlik sizi bir gölge gibi takip edecektir.
- Ve olumlu duygularla bütün bu süreci lütfen yönetin. İster istemez daha önce çekilen acılar, sineye çekilenler, maruz kalınan haksızlıklar aklınıza gelecektir. Madem artık yeni bir sayfa başlıyor sizin için, geçmişinizin sizi olumsuz duygularla takip etmesi hiçbir işinize yaramayacaktır. Bu nedenle minnet duygusu ile, yaşanmış bütün olumlu deneyimleri ve onların uyandırdığı işlevsel duyguları tekrar yaşamak, o duygularla geçmişinizle en dingin şekilde halleşmek sizi bir sonraki maceranızda çok daha etkin bir şekilde ileriye taşıyacaktır…
Her başlangıç bir bitiş, her bitiş bir başlangıçtır ve aslında hayat bir lineer çizgi değil bütünsel bir deneyimdir. Böylesi bir bütünsellik içinde yeni deneyimler için yanınıza alacaklarınızı ve geride bırakacaklarınızı bilinçli bir şekilde seçip hayata devam etmek her geçen gün daha olumlu ve işlevsel deneyimlere sizi taşıyacaktır.
Nerden gelirdi aklımıza değil mi, istifa etmenin de bir zerafetinin, raconunun ve hatta sanatının olacağı…